NAZLI ÖNGÖREN / ANKARA - BHA

Spor yazarı Ömer Gürsoy, "Gençlerbirliği: 102 Yıllık Prestijin En Çetin İmtihanı" başlıklı köşe yazısında şu ifadelere yer verdi:

"Gençlerbirliği’nin yönetim krizi üzerine bir ay önce sorduğum soru hâlâ masada duruyor:

“Bu kulüp artık yönetilebilir mi?”

Son iki ayda yaşananlar, kongre salonundaki kaotik görüntüler ve dün ortaya çıkan tablo, bu soruyu artık teorik olmaktan çıkarıp acil gerçekliğe dönüştürdü.

Ve ne yazık ki 102 yıllık, Türkiye’nin en prestijli kulüplerinden biri, bu süreçte marka değerini belki de tarihinin en hızlı eriyen dönemine soktu.

Kongre Salonu: Dağınık Bir Tablonun Aynası

Bağırışlar, suçlamalar, gerilen bir atmosfer… Ve bunların ortasında, 1200 delegeyle kongreye gelen Mehmet Kaya’nın adaylıktan çekildiğini açıklaması.

Bu sahne, sadece bir seçim değil; Gençlerbirliği’nin geldiği yapısal tıkanıklığın aynasıydı.

Sorunun köklerinden biri de hiç kuşkusuz tüzükte yatıyor.

Seçime 15 gün kala mevcut başkanlara üye yapma imkânı tanıyan maddeler; kim tarafından yazıldıysa, kim buna izin verdiyse, kim bunu oyladıysa… Hepsi bugün yaşananların vebalini taşıyor.

Bu boşluk, kongreyi daha başlamadan tartışmalı hâle getirdi ve güç dengelerini doğal olmayan bir şekilde şişirdi.

Aday Olmadan Seçilen Başkan: Çakmak’ın Ateşi, Kaya’nın Kırılması

Sonunda Arda Çakmak, aday olmadan başkan seçildi. Hatta aday olacağını öğrendiğinde kongre salonunda bile yoktu..

Apar topar evinden salona geldi ve 10-15 dk için de elle listeler yazıldı..

Bir yanda beklenmedik bir “çakmak etkisi”, diğer yanda görevdeki başkanın “kaya gibi” durmak isterken kırılması…

Ironinin bu kadarı ancak Türk futbolunda olur.

Böylece Türk futbol tarihine geçti bu seçim..

Tabii bir taraf Mehmet ‘Kaya’ kırıldı derken..

Diğer tarafta Mehmet ‘Kaya’yı Arda Çakmak’ın kucağına bıraktı diyor muhtemelen..

Ama asıl ironik olan, bundan sonrasında bizi bekleyen süreç.

1,5 Ay Sonra Yeni Kongre: Bir Vesayet İhtimali mi?

Arda Çakmak’ın seçimden sadece 1,5 ay sonra yeni bir kongre yapacağını açıklaması, akıllarda büyük bir soru işareti yarattı:

“Neden?”

Gerekçesi ne olursa olsun, ortada değişmeyen bir gerçek var:

Delegasyon üstünlüğü hâlâ Mehmet Kaya’da.

Kaya’nın 1200 kişilik ağırlığı yeni kongrede de masada olacak.

Bu durum, kulüpte fiilî bir vesayet tartışmasının kapısını aralıyor:

Yeni başkan makamda, ama delege gücü eski başkanda…

Bu denklemin uzun süre sürdürülebilir olmadığı ortada.

Gerilimin Tırmanma Riski: Kaçınılmaz Bir Hesaplaşma

Çakmak’ın ekibi, Kaya’nın karşısında şekillenen bir muhalefet diliyle hareket ederse…

Ve kulüpte “Mehmet Kaya olsun da, ne olursa olsun” diyen hatırı sayılır bir grup da karşı cepheye yerleşirse…

Bu denklem, Kaya’nın daha da sertleşmesine kapı aralar.

Kısacası:

Kaçınılmaz bir hesaplaşma yaklaşmaktadır.

Ve bu hesaplaşmanın tarafları, kulübün tansiyonunu daha hiç olmadığı kadar yükseltme potansiyeline sahiptir.

Dünya Kupası’ndaki rakiplerimiz belli oldu
Dünya Kupası’ndaki rakiplerimiz belli oldu
İçeriği Görüntüle

Churchill’in Tebessümü ve 265 Peynirli Gerçeklik

Bir ay önce hatırlattığım Churchill – De Gaulle diyaloğu bugün hiç olmadığı kadar geçerli:

Gençlerbirliği, büyük bir birikime ve köklü bir kültüre sahip;

ama herkes kendi peynirinin peşinde olduğu için kimsenin yoğuramadığı bir karmaşanın içinde.

Bugün geldiğimiz noktada soru artık daha keskin:

102 yıllık bu kulüp, içindeki 265 çeşit ego ve güç odağını ortak bir reçeteye dönüştürüp yeniden ayağa kalkabilecek mi?

Yoksa gelen yeni kongre, yaklaşan hesaplaşma ve delegasyon savaşları, Gençlerbirliği’ni tarihin en yönetilemez dönemine mi sürükleyecek?

Yanıtı yine zaman verecek…

Ama zamanın Gençlerbirliği lehine akmadığı çok açık."

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN...