ANKARA-BHA
NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Lüksemburg’da Başbakan Luc Frieden ve Savunma Bakanı Yuriko Backes ile düzenlenen ortak basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Rutte, Rusya’nın uzun vadeli bir tehdit unsuru olduğunu vurgulayarak, “Şu anda Rus ordusunda büyük bir yığma yapılıyor. Bu sadece Moskova’daki geçit törenlerinde göstermek için değil, aynı zamanda kullanılmak üzere hazırlanıyor. Şu anda Ukrayna’da kullanılıyor ve başka yerlerde de kullanılabilir” ifadelerini kullandı.
Ukrayna’ya kritik destek
Ukrayna’nın savunmasına destek olmanın kritik önemde olduğunu belirten Rutte, NATO’nun Ukrayna’nın Öncelikli İhtiyaçlar Listesi (PURL) kapsamında birkaç hafta içinde hayati öneme sahip savunma sistemleri ve mühimmat içeren 2 milyar dolarlık kaynağın Ukrayna’ya aktarıldığını açıkladı. Rutte, söz konusu destek kapsamında gelişmiş hava savunma sistemleri de bulunduğunu kaydetti.
ABD ile iş birliği
ABD Başkanı Donald Trump’ın savaşı sona erdirme çabalarını hatırlatan Rutte, “Şubat ayından itibaren Trump, Putin ile bir çıkmazı aşarak telefon görüşmeleri gerçekleştirdi ve birkaç hafta önce ABD’nin Ukrayna güvenlik garantilerine katılacağını taahhüt etti” dedi.
18 Ağustos’ta Washington’da düzenlenen zirvede alınan kararlara da değinen Rutte, “Bildiğiniz gibi farklı formatlarda bir araya geliyoruz” ifadesini kullandı.
Rutte, Rusya’nın anlaşmalara uymasını ve Ukrayna topraklarını bir daha tehdit etmemesini sağlamak için yoğun çalışmalar yürütüldüğünü belirtti. Güvenlik garantileri konusundaki çalışmaları iki ana başlık altında açıklayan Rutte, “Birincisi, iki lideri bir araya getirip savaşı nasıl sona erdireceklerini tartışmalarını sağlamak. İkincisi ise Avrupalılar ve ABD ile uzun vadeli bir ateşkes veya tercihen tam bir barış anlaşması konusunda anlaşmaya varmak. Rusların tekrar saldırmasını engellemek için güvenlik garantilerini tartışıyoruz” dedi.
Avrupalılar ve NATO’nun rolü
Rutte, Avrupalılarla yakın iş birliği içinde olduklarını ve NATO’nun bu görüşmelere dahil olduğunu belirterek, “Başkan Trump’ın üç hafta önce ‘ABD olarak güvenlik garantilerine dahil olmaya hazırız’ demesi, ülkenin ekonomisi, ordusu ve değer sistemi açısından önemli bir adım oldu” değerlendirmesinde bulundu.
