ANKARA - BHA

Avşar’a göre, suça sürüklenen her çocuk, toplumsal ve manevi bağlarda yaşanan çözülmenin göstergesi. “Çocuk, bir milletin değerlerini, aidiyetini ve kültürünü taşıyan en değerli varlıktır. Suça yönelen her çocuk, geleceğimizin kaybıdır” diyen Avşar, çözümün aile, eğitim, toplum ve devlet iş birliği ile mümkün olacağını belirtiyor.

Prof. Dr. Avşar, modern hayatın ve dijital dünyanın çocuklar üzerindeki etkilerine dikkat çekiyor: boşanmalar, ilgisiz ebeveynlik, şiddet ve ekonomik sıkıntıların çocukları sokak ve çetelere yönlendirdiğini, aidiyet boşluğu yaşayan çocukların mafya ve çetelerde sahte bir kimlik arayışına girdiğini söylüyor.

Eğitimin, çocukların topluma entegrasyonunda kritik rol oynadığını vurgulayan Avşar, okuldan kopuş, akran zorbalığı ve mesleki yönlendirme eksikliklerinin suça yönelmede önemli risk faktörleri olduğunu ifade ediyor. Eğitim sisteminin yalnızca akademik bilgi vermekle kalmayıp, aynı zamanda değerler ve aidiyet kazandırması gerektiğini vurguluyor.

Avşar, çözüm önerilerini şöyle sıralıyor:

ASO'da mobilya sektörüne ışık tutan panel
ASO'da mobilya sektörüne ışık tutan panel
İçeriği Görüntüle
  • Aileyi güçlendirecek ekonomik ve sosyal destek programları ile ebeveyn rehberliği eğitimleri yaygınlaştırılmalı.

  • Okullarda milli ve manevi değerler dersleri güçlendirilmeli; meslek ve sanat okulları özendirilmeli, rehberlik ve psikososyal destek mekanizmaları etkinleştirilmeli.

  • Spor, sanat ve kültür etkinlikleri ile milli kimlik pekiştirilmeli; dijital alanlarda çocukları koruyan stratejiler geliştirilmelidir.

  • Riskli bölgelerde mahalle temelli sosyal hizmet ve izleme mekanizmaları kurulmalı, erken uyarı sistemleri ile çocuk suça bulaşmadan müdahale edilmeli.

  • Cezasızlık algısının önüne geçilmeli; ağır suçlarda caydırıcı cezalar uygulanmalı, küçük suçlarda onarıcı adalet ve rehabilitasyon öncelikli olmalıdır.

Prof. Dr. Avşar, çocuk suçluluğunun engellenebilir olduğunu belirterek, Türkiye’nin güçlü devlet geleneği, köklü aile yapısı ve manevi değerleri sayesinde bu sorunun üstesinden gelebileceğini söylüyor:
“Her çocuk bu milletin geleceğidir; onları kazanmak, yarınımızı kazanmak demektir.”