Antalya Alanya Gazeteciler Cemiyeti (AGC), üyeleri ve aileleriyle birlikte unutulmaz bir hafta sonu geçirdi. Antalya Alanya Gazeteciler Cemiyeti, üyeleri ve ailelerinin katılımıyla Gündoğmuş Güneycik Köyü Kültürevi, Eğrigöl ve Söbüçimen Yaylaları ile Gündoğmuş’a keyif dolu bir gezi organize etti. Gündoğmuş'un doğal güzellikleri ve kültürel zenginliklerini keşfeden gazeteciler, hem keyifli anılar biriktirdi hem de çevreye duyarlılık mesajı verdi. Güneycik Köyü'ndeki sıcak kahvaltı ve tarihi Kültür Evi ziyaretiyle başlayan etkinlik, Eğrigöl ve Söbüçimen Yaylalarının nefes kesen manzaraları eşliğinde devam etti.
Yaklaşık 50 kişilik grup, kültürel mirasın esintileri ile başlanıp baharın tüm güzelliklerini yansıtan göl ve yaylada çevresinde doğayla iç içe bir gün geçirdi. Rengarenk çiçekler, temiz yayla havası ve samimi sohbet edildi. Güneycik Köyü’nde kapanan köy okulunun geçmişin izlerini gelecek nesillere aktarmak için kurulan Kültür Evi ziyaretçileri büyüledi. Asırlardır kullanılan materyallerin sergilendiği Kültür Evi’nin hayata geçirilmesini sağlayan emekli öğretmen Mehmet Mesut Özyürek’e AGC Başkanı Gaye Coşkun, müzenin kurulmasında emeği geçen teşekkür ederek hediye takdim etti. Ebru sanatının da uygulamalı yapıldığı Kültürevinde birbirinden farklı ürünler ziyaretçileri adeta büyüledi.
43 YILLIK ÖĞRETMENDEN DİKKAT ÇEKEN SÖZLER
Güneycik Kültür evinin kurucusu emekli öğretmen Mehmet Mesut Özyürek, kültür evinin içeriğini eserlerini gazeteciler ve ailelerine tek tek anlattı, bazılarını uygulamaları olarak gösterilmesini sağladı. Kültür evinin kuruluş hikayesini paylaşan 43 yıllık öğretmen Özyürek şunları söyledi;
“43 yıl boyunca öğretmenlik yaptım. Gittiğim yerlerde merak ettim hep etnografya müzelerini gezdim. 2017 yılında Alanya Gönül Kemal Reisoğlu İlkokulu’ndan emekli olduktan sonra benim niye bir kültür evim olmasın ve atalarımızın eşyaları neden yaşamasın diye düşündüm. Gündoğmuş İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nden izin alarak burayı faaliyete geçirdim. Boyadım, eşyaları biriktirmeye başladım. Bayram günlerinde de eşyalar topladım. Bayramlık elbiselerimle tavan aralarından, samanlıklardan bu eşyaları topladım. Eşyaları toplarken bendeki heyecanı gören kardeşlerimiz bana yardım ederek kendileri de pek çok yerden eşya getirerek bana destek oldular. Buradaki amacımız ebediyete akıp giden yıllara gelecek nesillerimize bir miras bırakmak. Burası bir kültür evi olmaktan öte, bir okul bir akademi, bir üniversite. İnşallah öğrencilere bir araştırma merkezi olarak kalacak. Burayı benim önderliğimde Güneycik Köyü’nün halkı yaşattı. İnşallah gelecek yıllara akıp gidecek.
Buradaki en eski eşyalarımız 1910 yıllarından itibaren başlıyor. 1910 yılında Yemen’den gelen 7 yıl esir kalan Hüseyin Uğur dedemizin kılıcı var. Hem balkanları hem de kurtuluş savaşını görmüş. Yine 1910 yılında yapılan ahşap işleme penceremiz var. Hepsi en az 70-80- 100 yıllık eşyalar. İnşallah başka köylere de örnek oluruz. Alanya Gazeteciler Cemiyeti’mizin öncülüğünde bu tanıtım atağı başladı. İnşallah bu daha da yaygınlaşır ve pek çok ziyaretçiye kültürümüzü mirasımızı tanıtırız.”
YOL SORUNU DİKKAT ÇEKİYOR
Güneycik Muhtarı Abdullah Güney ise yaptığı açıklamada, "Köyümüzdeki eski okul binasını köylülerimizin desteğiyle kültür evine dönüştürdük. İçinde geçmişte kullanılan tarım aletleri, ev eşyaları ve giysiler gibi birçok nostaljik eşyayı sergiliyoruz. Kültür evimiz, yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmeye başladı. Ancak yayla yolunda bulunan köprüye giden yolun zarar görmesi, bölgeye ulaşımı zorlaştırıyor. Bu durum özellikle tur otobüsleriyle gelen ziyaretçileri mağdur ediyor. Yolun bir an önce yapılması, turizm açısından büyük önem taşıyor” dedi.
AGC üyeleri Gündoğmuş Güneycik Kültürevi ziyareti ve kahvaltı organizasyonunun ardından Eğrigöl Yaylasına hareket etti. Demirkapı’da tarihi kervan yolunu da görme fırsatı bulan gazeteciler yol boyunca irili ufaklı gölleri ve kartpostal kar kalıntılarını görerek Eğrigöl’e ulaştı.
Göl çevresinde öncelikle doğayı korumak, çevreye örnek olmak göle giden diğer ziyaretçi ve kampçıların bıraktığı cam, pet ve tenekeler, naylon poşetler, piknik atıkları ile av tüfeği fişekleri farkındalık oluşturulmasın da katkı sunmak amacı ile toplandı. Renk cümbüşü ve kuşların yuvasına dönüşen göl çevresinde hatıra fotoğrafı çekildi. Söbüçimen Yaylasınında doğanın tüm güzelliklerini endemik bitki türlerini inceleyen gazeteciler manzaranın büyüsünde kaldı.
İNSANIN RUHUNU BESLEYEN GÜZELLİK
Söbüçimen ve Eğrigöl Yaylası’ndaki eşsiz manzara ve ziyarete ilişkin konuşan Alanya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Gaye Coşkun, “Eğrigöl ve Söbüçimen Yaylası gerçekten etkileyici. Merkezden yukarıya çıktıkça zaman zaman çoraklaşan bir coğrafya var ama yaylaya ulaşınca yeşil ve sarı gölün berrak suyu ile kucaklaşmış vaziyette.
Bence görsel şölenin dışında insanın ruhunu besleyen gerçekten çok güzel bir yayla. Herkesin görmesini tavsiye ediyorum. İyi ki de gelmişiz. Karlarda yeni erimeye başlamış bu da bizim için gezimize ayrı bir görsel şölen kattı. Üyelerimiz ve aileleri ile kültürümüz ve doğayı tanıyıp keşfetmeye devam edeceğiz. Yaşadığımız coğrafyayı tanımak, tanıtmak ve korumak ta bizlerin görevi” dedi.
Geziye katılan gazetecilerden Fatma Bedia Uyar ise “Ben çok beğendim. Zaten buralar benim memleketim sayılır. Çok güzeldi. Fotoğraf çekildik yürüyüş yaptık. Çok güzel bir deşarj olma yöntemiydi bizim için. Çok güzel vakit geçirdik. Doğayı seven herkes buralara gelebilir ve bu görsel şölenin tadını çıkarabilir” dedi.
Ziyarete katılan AGC Üyesi Turgay Güler, “Burası zaten bildiğimiz bir yer. Antalya’nın yüksek yaylalarından bir tanesi. Çok kar alan çok güzel, popüler bir yer. Özellikle kar olduğu zaman buradaki çiçekler çok daha güzel bir hal alır. Burası çok fazla ziyaretçi ve kampçı ağırlar. Bizde grup olarak katıldık. Yürüdük, gezdik fotoğraflar çekildik tadını çıkardık. Antalya’nın böyle bir avantajı var. Hem denize girebiliyorsun hem de kar görebiliyorsun. Çok güzel bir yer. Herkese tavsiye ederiz” şeklinde konuştu.
Basın mensupları, Alanya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Gaye Coşkun’a ve yönetim kurulu üyelerine, bu anlamlı organizasyonu düzenledikleri için teşekkür etti. Gün sonunda Gündoğmuş Belediyesi’ne ait Huzur Oteli’nde düzenlenen yemek programıyla gezi son buldu. Katılımcılar hem kültürle hem de doğayla dolu dolu bir gün geçirmiş olmanın mutluluğunu yaşadı.